10 Şubat 2010 Çarşamba

Rıza Çalımbay 2

Dedik ya biriken olaylar diye, şimdi taraftarın aylardır ısrarla söylediği ve o eleştirileri söyleyelim.


- Maç sonu ve genel açıklamalar

Bursaspor maçına kadar ne zaman puan kaybetsek bir bahanemiz vardı. "Mükemmel mücadele ettik, ama golü bulamadık.", "İstediklerimizi sahaya yansıtamadık, ama ben oyundan memnunum.","Çok gol kaçırdık.","Eksiklerimiz çok, sakatlıklarımız var.", "Transferi geç yaptık, yeni transferler hazır değildi" Bu liste uzar gider. Maç sonu Rıza Çalımbay'ın beyanlarına bakarsanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Mustafa Kemal Atatürk'ün çok güzel bir sözü vardır: "Hiçbir mazeret başarının yerini tutmaz." diye. Bunu çok iyi anlamamız gerekiyor bana kalırsa. Sürekli bahanelerle takımı şişirdik de şişirdik. Hatalarımızdan hiç ders almadık. Sürekli mükemmel mücadele ettik çünkü. Sürekli gol kaçırdık. Ama neden gol kaçırdığımızı araştırdık mı? Bu golleri nasıl kaçırmayız bir dahakine diye sorguladık mı kendi kendimize yoksa sadece bu maçta çok gol kaçırdık atsaydık 5-2 biterdi mi dedik? Belli ki atamamışız, maç da 1-2 bitmiş.

İkinci bir skandal ise "Eksiklerimiz var." demeci. Sen bir takımsın. 24 kişi değil mi senin kadron? Yedek kulübesi ne güne duruyor o zaman. Şimdi ben yedek kulübesindeki bir oyuncu olsam, demez miyim "Eee o zaman ne güne duruyorum ki ben?" diye. Sahaya 11 kişi çıkmıyor musun hocam, ee bu oyuncuları oynatmak senin işin değil mi? Sonra bir de "Nadarevic'in taliplisi yok, keşke olsa da satsak." beyanatın ne kadar acı verici. Kendimi Nadarevic'in yerinde düşünemiyorum bile. Hem adamın piyasasını yerle bir ediyorsun, hem de formayı alnının akıyla kapmış, canla dişle mücadele eden bu adamı resmen eziyorsun. Ne demek yani keşke olsa da satsak? Aynı şeyi Youla meselesinde de yapmadın mı? Neymiş efendim, "Eskişehir'de kovulmadığı site kalmadı.", "Türkiye Youla'yı barındırmamalı." gibi beyanatlar veriyorsun. Ee şimdi o adamla bizim 3 senelik kontratımız var. Senle kavgası yüzünden de oynatamayacağımıza göre satacağız. Bunun farkında değil misin? Ne diye o adamın piyasasını düşürüyorsun? Her şeye rağmen bu taraftar Youla - Rıza Çalımbay kavgasında senin yanında olmadı mı? Oldu.

Youla ne diyor; "Rıza Çalımbay yönetimin arkasından konuşuyor, yönetim onun arkasından. Ümit Karan'a sınırsız izin var, bana bir gün verseler çok mu?" Ateş olmayan yerden duman çıkmazmış. Kim çıkıp da "Hepsi yalan." diyebilir ki?

- Oyuncuları farklı mevkiilerde oynatmak

Canımızı en çok yakan olaylardan biri de bu bence. En son İ.B.B maçı ve Bursa maçında da başımızı ağrıttı hatta. Takımında anormal derecede eksik olmadıktan sonra, oyuncuları farklı bölgelerde oynatmayı anlamıyorum ben. Şimdi Erkan Zengin gibi bir adamın var; onu oynatmıyorsun yerine Koray'ı koyuyorsun iki maçtır. İki maçtır da sağ kanadımız felç hocam. Bunu Bursa maçında nasıl görmedin? Aynı hatayı iki kez yapıyorsan, yazıktır günahtır. Bursa maçına Ragıp - Alper - Bülent Ertuğrul ile başlıyorsun. Ki ilk maçımız olan Manisaspor deplasmanında olduğum için birebir şahit oldum, Bülent Ertuğrul sağ bek olarak verim veremiyor, veremez de. Yerini yadırgadığı için sık sık ortaya gidiyor, bu nedenle de orta boş kalıyor. Koray belki sağ açık olarak daha faydalı olabilir ama arkasındaki isim de Koray'ın performansında etkilidir. Formsuz bir Sezgin, orada oynamayan Bülent Ertuğrul'un yerine maça Koray'ı sağ bekte, Erkan Zengin'i açıkta başlatmak daha mantıklı değil mi?
Hadi bunu geçtim de, Naderevic gibi ağır bir futbolcuyu sağ bekte oynattın. Bunu nasıl izah edebiliriz ki hocam? Trabzonspor maçında oyuna kurtarıcı olarak moralsiz El Saka'yı aldığında; geleceğin yıldızı dediğimiz ama kulübede çürüttüğümüz Selçuk Alibaz ne düşünmüştür sizce? Takım 2-1 mağlup; kurtarıcı bir oyuncu lazım orta sahaya. Bakıyorum El Saka giriyor o bölgeye. Yazık değil mi, bu futbolcuları oyundan soğutmak değil mi?

Neyse bu bağlamda çok da üstüne gitmemek istiyorum. Netice itibariyle iyi bir konumdayız. Bunlar düzeltilemeyecek hatalar değil. Yeter ki taraftar - yönetim - teknik kadro üçgeninde herkes birbirine hoşgörüyle yaklaşsın ve hatalarını görsün. Bu sıkıntıları aşmanın tek yolu kutsal formanın ışığında buluşmak, birlik olmaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails