7 Şubat 2010 Pazar

İ.B.B Maçı Takım Değerlendirmesi


Zor da olsa galibiyeti aldığımız İ.B.B maçı sonrası takım oyuncularımızı değerlendirecek olursak:

Ivesa: Açıkçası ben eski güven veren Ivesa'yı aradım. Bu maçta o gitmiş, onun yerine yine kendine güvensiz; geçen senenin ilk dönemindeki Ivesa gelmiş gibiydi. İlk yarı 2 topa bariz bir şekilde boşa çıktı ve az kalsın gol yiyorduk. Bunda Bursa'dan yediği 3 golün ve ilk kez 2'den fazla gol yemesinin bir etkisi var mı bilmiyorum ama sezonun başındaki Ivesa'yı aradık. Bunun dışında golde hatası yoktu. Pek iş düşmedi, ama 1-2 pozisyonda da iyi kurtarışlar yaptı.

Sezgin: Sezgin'de 2 maçtır aşırı bir düşüş var. Bunu herkes görüyor ve özellikle sağ-sol bek oynatırken bir kez daha düşünmek gerekiyor Sezgin'i. Çünkü formunda olmadığı zaman beklerde daha çok aksıyor. Dün Koray'ın arkasında sağ bek oynadı ama o ileri çıkan, kendine güvenen Sezgin yoktu sanki.

Naderevic: Artan formu her gün göze batıyor. Nazar değmesin, yine çok iyi bir 90 dakika çıkardı. Tum'u çoğu pozisyonda birebir savundu. Kritik müdaheleler yaptı. Yedek kaldı, küsmedi; ve çalışmanın emeğini şimdi alıyor. Defans bloğumzda herkesi rotasyona sokabiliriz belki ama değişmeyecek bir isim varsa o da Nadaravic'tir. Bana göre sahanın yıldızlarındandı.

El Saka: Kupadan gelir gelmez ilk 11'e sürülmesi maç öncesinde soru işaretleri yaratmıştı bende. Nitekim o eski topu alıp dikine giden, geriden oyun kurabilen El Saka yok artık. Çok fazla sırıtmasa da gelen her topu ileriye şişirerek ve taça yollayarak kullandı. Güzel bir şampiyonluk gördü, umarım bunu oyununa olumlu yansıtır.

Volkan: Volkan gerçekten sahada canını dişine takanlardandı. Çok sert müdaheleler yaptılar, ona rağmen oynamaya devam etti. Taraftarla artık bütünleşiyor gibime geliyor Volkan. Eskişehirspor gibi hedefleri olan, olması gereken bir camiada bence hedefi olan ve ulaştıracak oyunculardan biri. İkinci yarı Bülent Kocabey oyundan düşünce o da pek etkili olamadı. Ama istek ve arzusu, ilk geldiği güne oranla çok çok iyi. Böyle devam ederse değişilmezimiz olur.

Koray: Sahanın ağır olduğundan sanırım, sağ açık olarak başladı maça. Son 10 dakikaya kadar da o bölgedeydi. Topla dribblingleri çok iyi belki ama biraz da isabetli orta yapabilse keşke. Çok mücadele etti. Her yere koştu, yetişmeye çalıştı. Böyle olunca da yoruldu. Arkasında da ataklara pek katılmayan, formsuz bir Sezgin'in olması onu daha da yordu ve etkisiz gösterdi bence. Yine de mücadele anlamında o bildiğimiz, koşan Koray vardı.

Doğa: Doğa'dan taraftar olarak beklentimiz çok büyük sanırım. Hani kendisi de söylüyor, o final maçında attığı golden sonra hep bir başka olmuştur Doğa'ya karşı bakışımız. Çok severiz, çok da iyi olmasını bekleriz bu yüzden. Ama Doğa hep bir çizgide ilerliyor. Zaman zaman artış ya da düşüşler olsa da, hep görev adamı rolünde. Halbuki biz istiyoruz ki, topu alsın 10 numara gibi ara paslarıyla, çalımlarıyla taraftarı ayağa kaldırsın. Ama Bülent Ertuğrul'la beraber o işleri yapamıyor. Yanına bir oyun kurucuyla beraber o işleri yapabilecek kapasitede. Sezer takıma uyum sağladığında çok daha iyi bir ikili olacaklarına inanıyorum ben.

Bülent Ertuğrul: Sahanın gizliden gizliye mücadele eden, yokluğunu ancak sakat veya cezalı olduğunda anladığımız Bülent Ertuğrul... Tecrübesini olumlu yönde kullanıyor bence. Alper gibi bir genç yeteneğin yetişmesinde de hem efendiliğiyle, hem de bilgisiyle çok faydalı oluyor. Bu maçta da ne kadar kendini göstermese de, ortasahada önemli müdaheleler yaptı.

Bülent Kocabey: Konu Bülent Kocabey'e gelince içim cız ediyor resmen. Ah, o büyük umutlar beslediğimiz Kocabey... Geçen seneki performansını düşünüyorum da, soldan yaptığı müthiş bindirmeler, attığı enfes çalımlar, yaptığı milimetrik ortalar... Kurtarıcılarımızdan biriydi resmen. Ama bu sene anlayamadığımız bir düşüş içerisinde. Ama sene başındaki oyununa göre ilk yarı daha etkiliydi. Kondüsyon anlamında, teknik kadronun mu yoksa kendinin mi bir ihmali var bilmiyorum ama dakika 60'da oyundan düşüyor. Ve önceki yazımda da söyledim, oyundan düşünce kaptırdığı toplar çok tehlikeli oldu. Oyundan düştüğünde değiştirilmesi gerekiyordu.

Jaycee John: Takıma henüz tam anlamıyla alışabilmiş değil, orası kesin. Ama, tam aradığımız yırtıcı tarzda, her topa ayağını sokan, gerektiğinde ters toplar da atabilen bir santraforu kazandırdık takımımıza. Bunun meyvesini de attığı golle de verdi aslında. 2-3 yerde çok güzel oyunun yönünü değiştirdi. Kaleye arkası dönükken de çok iyi top saklayabiliyor. Uyum sağlarsa eğer Süper Lig'in gol krallarından biri olur. Yeter ki çok şımartmayalım. İkinci yarı belki oyundan düşmüştü ama hava toplarını alıyordu. Taraftarın çıkartılmasındaki tepkisi de bunaydı. Ama hafif bir sakatlığı varmış sanırım.

Ümit Karan: Ümit bugün diğer günlere nazaran daha istekliydi. Bu istekliliğini de golde topa yetişip açtığı ortayla gösterdi. Bunun dışında yapmaya çalıştığı artistik hareketler artık hoş karşılanmıyor. Maç 0-0 giderken, bir yerde topu dönerek Koray'a verse çok net bir atak olacaktı fakat topuk pası vermek isteyince ayakları birbirine dolaştı ve top auta çıktı. Bunun dışında her zamanki gibi kendini yere atma ve hakeme itiraz etme konusunda taraftar da biraz ona yükleniyor bence. Bu 3 huyundan kurtulabilse, hem kendi İ.B.B maçındaki gibi gol atacak; hem de taraftarın sevgilisi olacak. Golden önce yine Sezer'in açtığı bir ortada net bir pozisyonu atamasa da, diğer kanattan açılan ortayı gönderdi. 3 puanı getirdi. Taraftarla kutuplaşmasını anlamsız buluyorum ben. Sonuçta bugüne kadar gol atamasa bile arkasındaydı taraftar. Hala arkasındadır. Ama gerilen bu ortamda bu tür eleştirilerin, anlık patlamaların olabileceğini düşünüyorum. Bu hırsla devam etsin, taraftar onu bağrına basacaktır.

Sezer Öztürk: Sezer gelişine en çok sevindiğim transferdi. Tam olarak hazır olmadığını gördük. Hele ki bu ağır zeminde oynaması çok daha zordu. Ama ona rağmen yaptığı 2 ortada adrese teslim toplar yolladı. Birini dışarı atan Ümit, ikincisini kaçırmadı. Nazar değmez umarım, ama ben Sezer'in bizde büyük işler yapacağına inanıyorum. Tam ihtiyacımız olan bir isim. Frikikler konusunda da Sezer'e güvenilmeli. Güzel bir zeminde, iyi bir kondüsyonla tekrar izleyebilmeyi diliyorum Sezer'i. Gün geçtikçe daha iyi olacak inşallah.

Adem : Oyuna sonradan girdiği için çok topla oynama fırsatı bulamadı açıkçası. Adem kendim kullanayım derken bir kaç topu ezdi. Üzerindeki "Kurtarıcı" imajını devam ettirmek istiyor. Bu yüzden bazı durumlarda kendi oynamayı istiyor. Ama kulübemizde olması her anlamda bize avantaj sağlıyor. Çünkü bu istekliliğiyle golü bulmaya yakın, skoru değiştirmeye yarayacak bir isim.

Erkan Zengin: Ben ilk 11'de başlatılmasını bekliyordum. Ama son 10 dakika oynama fırsatı buldu. Ne kadar 2-3 kez oynasa da topla, birinde çok güzel çalımlarla sağ kanattan geldi. Yavaş yavaş hazır oluyor. 2 maçtır ilk 11'de başlayamamasının nedenini merak ediyorum. O da merak ediyor herhalde ki, girer girmez müthiş bir istekle topu ileriye taşıdı. Son dakikalarda İ.B.B yüklenirken ileride bomboş pozisyondaydı. Ivesa'ya hemen önüme at diye hareketler yaptı ama Ivesa ağırdan aldı. Takımdaki bu oyuncu bolluğu rekabet açısından bize yaramışa benziyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails