11 Ağustos 2010 Çarşamba

Yedekler: 3 Afyon: 0


Dün tesislerde oynanan karşılaşma, bu sezon evimizde oynayacağımız açılış maçı olan Gençlerbirliği ile ilgili pek bir önem taşımıyordu bana kalırsa. 3. Lig'de mücadele edecek olan Afyonspor, mütevazi takımıyla gelmişti. Bizse, zaten İ.B.B ile oynanan maç olduğundan, daha çok o maçta forma giyememiş, yedek ağırlıklı kadromuzla sahadaydık. Tesislerdeki sahamız gerçekten çok güzel olmuş. Tribünlü kısım tamamen dolmuştu, yetmedi, tellerin olduğu bölümler bile güneş gelmesine rağmen doluydu. 300'e yakın taraftar izliyordu yani karşılaşmayı. Sahaya:

--------------Kayacan--------------

Veysel---Bülent E.--Vucko--Volkan Can

--------------Fahri---------------

Cemal-------- Serdar --------B.Kocabey

------Emre Aygün----- Adem Sarı------

dizilişiyle başladık. Cemal ve Volkan Can, A2 takımımızda forma giyen genç oyuncularımız. Özellikle Cemal'in, kuvvetli fiziğiyle ileride takımımıza renk katabilecek bir oyuncu olduğunu söyleyip maça geçelim. Aslında maç ile ilgili fazla yapılacak bir yorum yok bana kalırsa. Güçsüz rakibimiz karşısında oyuncularımız, sıcağın da etkisiyle, hem de sakatlanmamak için iyi bir mücadele ortaya koymadı.

Başın başlarında, genelde hep sağ kanadı kullanmamız dikkatimi çekti. Belki bunda Serdar'ın da sürekli sağ tarafa bindirmeleri etkili olsa da, Cemal o bölgede hiç sırıtmadı. Yine sağ kanattan gelişen atağımızda, verkaçlardan sonra ceza sahasından topu uzaklaştırdılar. Top Adem'de kaldı. Çaprazdan çok iyi bir vuruşla Adem, takımımızı 1-0 öne geçirdi. İlk yarı bu şekilde sona erdi. İlk yarı kalemizde tehlike adına neredeyse hiçbir şey yoktu. Gerçi, Bülent Ertuğrul ve Vucko ikilisinin stoper olarak oynaması tandemde sık sık karışıklığa ve Afyon ataklarına sebep olsa da etkisiz ataklardan sonuç alamadılar. İkinci yarıyı çok dikkatli takip edemedim, ama gördüğüm sol açığa Mikail girmişti. Daha önce sürekli yazdım. O da eğer kendini fiziki anlamda geliştirebilirse, gelecekte takımımızın değişmez isimlerinden biri olabilir. İkinci yarının da tadı yoktu. Yapılan bir ortada kaleci bomboş pozisyonda topu elinden sektirince Serdar boş kaleye yuvarladı: 2-0. Bu arada bir kaç Afyon atağı da oldu ama Kayacan bu topları kurtarmasını bildi. Hatta bir frikikte top üst direkten dışarı çıktı ki, gerçekten güzel bir ataktı Afyonspor adına. Sonlara doğru bizim yay üzerinden kazandığımız frikikte topun başına Bülent Kocabey geçti. Müthiş bir vuruşla topu çatala gönderdi ama top direkten yere sekti. Takipçi Veysel kayarak müdahale etti, birazcık elinin de yardımıyla top çizgiyi geçti: 3-0. Sonrasında maç zaten bitmişti.

Bu maç Gençlerbirliği ya da Süper Lig'deki maçlar hakkında taktiksel bir bilgi vermedi bana kalırsa. Daha çok ilk 18'i oluşturabilmekle ilgili bir maçtı. Daha önce şans veremediği oyuncuları görmek, onları da hazır tutabilmek açısından. Sakatlık olmasın diye fazla da yorulmadılar. Malum, 2 gün sonra lig maçımız var. Tek tek, kısa bir şekilde incelersek:

Kayacan: Kendine güveni yok gibi. Çok yetenekli kaleciler yetiştiriyoruz aslında, Sinan, Kayacan gibi. Ve hatta U-18'de görev yapan kalecimiz Gökhan da çok iyi. Ama onlara güvenip bir türlü oynatamamamız başımızı ağrıtıyor. Güvensizlik yaratıyor. Bu seneki A-2 ligi umarım yararlı olur.
Veysel: Sağ bek olarak oynadı. Koray ve Volkan'ın alternatifsiz olduğunun Rıza Hoca da farkında ve Allah korusun olası bir sakatlık için oyuncu deniyor. Stoperde olduğundan daha etkisizdi ama çok güçlü. Güzel şut da çekebiliyor, çektiği bir şutu kaleci zorlukla çeldi. Onun dışında takipçiliği de önemli bir özellik. Bence bu sene rotasyona stoper bölgesinde rahatlıkla girebilir. Gelişmeye devam ederse, geleceği parlak; yalnız özellikle ceza sahası civarında biraz daha az sert oynamalı.
Vucko: İyi niyetiyle oynamaya çalıştı, güzel bir rotasyon oyuncusu olabilir.
Bülent Ertuğrul: Stoper olarak oynadı. Daha önce de sağ bek oynamıştı. Sanırım Rıza Hoca'nın kamp dönemi denemelerinin bir numaralı ismi oldu kendisi. Yine de hakkını veriyor. Tecrübesiyle bile takıma iyi örnek olabilecek bir isim, çok efendi.
Volkan Can: A-2'den tanıdığımız bir isim. Eskişehir'li. Ülkece sol bek sıkıntısı yaşadığımız şu günlerde, eğer kendini geliştirebilirse gelecekte kendine ilk 11'de bile yer bulabilir.
Fahri: Ortasahada ön liberodan çok top dağıtıcı gibi oynadı. Tello, Sezer gibi isimlerin olmamasından ötürü olsa gerek. Geçen sene ilk geldiği güne göre gelişme var, ancak geçen seneki Alper ve Doğa'nın performanslarını düşünecek olursak; üzerine bir de Pele'nin gelişini eklersek ilk 11 zor gibi.
Serdar: Her zamanki yırtıcı, koşan, mücadeleci Serdar. Bu dönem işi biraz zor olsa da, gücüyle, eğer tekrar iyi çalışırsa sonradan girip takıma hareket getirebilir.
Cemal: Geçen sene A-2'de takip ettiğim oyunculardan biriydi. Güzel gollere imza atıyordu. Hatta geçen A-2'nin oynadığı Bozüyükspor maçında da forma giyip bir gol attı sanırım. Diğerlerinin aksine fiziki anlamda güçlü bir isim Cemal. Ama bölgesindeki güçlü isimler onun takıma girebilme şansını çok zora sokuyor. Belki bu sene kiralık gidip profesyonel bir takımda oynarsa ileriki yıllarda iyi bir oyuncu olabilir.
Bülent Kocabey: O ilk çıktığımız sene efsane olan Bülent Kocabey'i kim aramıyor? Bu maçta, maçın iyilerinden olsa da yine dura dura mücadele ediyor. Takımdaki solak kıtlığını düşünecek olursak, alternatif olarak mutlaka kadroda bulunabilecek bir isim.
Emre Aygün: Daha önceki hazırlık maçlarında hiç mücadele edemedi bildiğim kadarıyla, kamp döneminde de çoğunlukla sakattı. Bu biraz ona da yansımış. Eksiklikleri var. Belki, topu aldığında arkası dönük tutabiliyor, iyi paslar atıyor ama sezona hazır görmedim ben Emre Aygün'ü. İnşallah zamanla daha iyi olacak.
Adem: İlk 18'de kesinlikle olacak isimlerden biri diyebiliriz Adem için. Gerçekten iyi bir mücadele verdi. Tek korkum, "Ben oldum." havasına girmemesi. Eğer taraftarla ve takımla olan bu iyi diyaloğunu korur, çalışmaya devam ederse zamanla ilk 11'imizin golcü ismi olur. Bir kaç bireysel hareket denedi. Halbuki özellikle geçen senenin organize ataklarının başında gelen bir isimdi Adem. İnşallah yine öyle görürüz. Düğümlenen maçlarda yine kurtarıcımız olabilir, yeter ki geçen seneki gibi devam etsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts with Thumbnails